DEYİM NEDİR? Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir.
AYDIN VE YÖRESİ ŞİVELİ DEYİMLER (NE, NİÇİN KULLANILIR) EGELİ OLMAYAN PEK ANLAYAMAZ (Ne Diyor Bu Denir)
Şimdi bunları örneklerle sıralayalım. ( Yurdumuzda diğer coğrafi bölgelerinde yaşayanlar, (Karadeniz Akdeniz, Doğu Anadolu ve yurt dışında yaşayan (ABD, Almanya, İng, Fransa, Belçika, Kazakistan, Azarbeycan v.b ülkelerde yaşayanlar Ege Bölgesi (Aydın ve çevresindeki yörelerde yaşayanların kullanmış oldukları deyimler şiveli ( Aydın Ağızı) olarak aşağıda verilmiştir. Aydın Ağızında deyimler çok çeşitlendirilmiştir. ( Derleyen ve Hazırlayan : Nermin KARABULUT)
- Acı Soğuk : Çok soğuk olmak
- Acısını Çıkarmak: Önceden uğradığı maddi ve manevi zararı sonradan gidermek.
- Acısını Çıkarmak : Öç Almak. (Bana yaptıklarının acısını çıkardım.)
- Açık Kapı Bırakmak: İleri düşünerek ılımlı davranmak.
- Ağız Kalabalığı Yapmak: Gereksiz sözlerle karşısındakini şaşırtmak.
- Ağızı Kulaklarına Varmak: Çok sevinmek, sevincini her halinden çok belli etmek.
- Ağızının Suyu Akmak: Çok beğenmek, imrenmek.
- Ağızda Bakla Islanmamak: Sır saklamayı bilmemek. (Onun ağızında bakla ıslanmaz.)
- Ağızından Çıkanı Kulağı İşitmemek: Sözleri düşünmeden , öfke içinde konuşmak.
- Ağızını Bıçak Açmamak: Suskun kalmak, hiç konuşmamak.
- Ağızı Var Dili Yok: Sessiz sakin kendi halinde
- Akıl Karı Olmamak: Yaptığı işin akıllı bir kişinin yapacağı birşey olmamak.
- Akla Karayı Seçmek: Çok mücadele vermek. zahmet çekmek
- Aklına Gelen Başına Gelmek: Bir konu hakkında düşündüğü kötü şeyin olması
- Ana Baba Günü: Çok kalabalık, kimsenin kimseye tanımadığı kalabalık.
- Adam Yerine Gomag: Önemsemek, (onu adam yerine godum)
- Adı Batasıca : Öldüğünde unutulup gitsin.
- Ağız Bakmak: Birinin sözüne inanmak.
- Ağız Dalaşı Etmek: Kırıcı sözlerle tartışmak.
- Ağızını Tutmak: Sabırlı olup yanıt vermemek.
- Allah Beygirini Versin.: Bir neyi beddua
- Alın Gabağı: Alnının ortası ( onu alın gabağından vurmuş)
- Ar Damarı Çatlamak: Alın ortası, iki kaşın birleştiği yer.
- Ansan Ayıp Yutsan Böyük : Sırın önemi
- Astarı Yüzünden Böyük: Yapılan iş sonucu elde edilen kazanç, maliyetten az olması
- Arıye Dayağı: Kavga edenleri ayırmaya çalışırken yenilen dayak
- Ası Söylemek: İdalı konuşmak. şart koşmak
- Atınan Apeyi Dövüştürmek:iki kişinin arasına fitne sokup kavgaya neden olmak.
- At Üstünden Orak Biçmek: Kolay olan işi yapmak.
- Adamın Dediği Dedik Çaldığı Düdük : İnat etmek
- Adam Ekmeği Meydan Ekmeği Evlat Ekmeği Zindan Ekmeği : Eşinin ekmeğinin önemi
- Adını Goymak :Parasını belirlemek, söz vermek
- Ağız Öğretmek : Yol göstermek.
- Aşam bazarı : Akşam üstü pahalı veya ucuz almak
- Ağzını bozmak : Küfürlü konuşmak
- Ağzını tutmak : Cevap vermemek , susmak
- Ayaklana gara su inmek:Yürümekten çok yorulmak. Ore varınceye gada ayama garasu
- Ayıya oyna demişle dokuz dükkan yıkmış: Sakar birisi için söylenen söz
- Ahı Gitmiş Vahı Kalmış : Yaşlanmak, çökmek
- Ahmak Islatan : Az az yağan yağmur
- Ayın Oyun Etmek: Hile karıştırmak.
- Akça Gavak Yaprağı Gibi Dönmek : Dönek olmak. İşine geldiğine göre davranmak.
- Akıllı Deliye Söyletirmiş: Söylemesi zor olan tenteşikli şeye saf birine söyletmek
- A_şam oltu : Akşam üzeri (a__şam oltu size geleceğiz.)
- Alçak Eşeğin Binmesi Kolay Olurmuş: Sessiz insanlara herşey yaptırmak.
- Aldı Aşarı Gitmek : Önüne geçememek.
- Alışmamadık Kıçta Don Durmazmış: İşe eğreti olmak. Eline iş yakışmamak.
- Allem Gallem Etmek : Oyun etmek bir şeyin özüyle oynamak,
- Aldı Aşırı Gitmek : Önüne geçememek.
- Alışmadık götte don durmazmış: İşe eğreti olmak
- Allem gallem etmek : Oyun etmek bir şeyin özüyle oynamak, hile karıştırmak
- Anan anan gadın anan : Sonuca ulaşamamak.
- Hz. Derleyen Nermin KARABULUT
- Anasından emdiği süt burnundan gelmek: Bir işi yaparken, çok zahmet çekmek
- Akla garayı seçmek: Bir işi yapmak için çok uğraşmak.
- Alnının çatısı : Alnının ortası (Alnının çatısından vurmuş)
- Ansan Ayıp Yutsan Böyük : Söylenmeyecek ar yapılan sözlük
- Ardamarı çatlama :Ahlaksızlaşmak, yüzsüz olmak(onun ar damarı çatlamış)
- Askarı yüzünden bahalı : Birşeyin pahalı geldiği belirtmek. Ası söylemek : Şart koymak.
- Aşamdan galan aş ağız yakmaz : Olayın soğuması
- Aşık atmak : İdda etmek, yarışmak, sen onunla aşık atabili misin o çok zengin
- Atlan apeyi döğüştümek: Arabozucu
- Aval aval bakmak : Safça (yüzüme aval aval bakma
- Ayağını Gaydırmak : Kötülük yapmak
- Ayak dıvıştısı : Ayak sesi
- Ayan beyan belli :Açıkça belli etmek (rüyamda ayan beyan gördüm)
- Ayran gönüllü : Çabuk fikri değişen
- Bacak çekiştirmek : Birisinin hakkında dedikodu yapmak.
- Benenari Yaptı: Özenmeden gelişigüzel yaptı.
- Bi Kız Gödüm benenari güzel değil
- Başa Dapmak :Yapılan iyiliği yüzüne vurmak
- Basireti bağlanmak: Olacakları bildiği halde konuşamamak. olumlu davranmak.
- Ayağını sürümek: Gittiği yere başkalarının da gelmesi
- Başını yimek :Kendi yıkımına neden olmak
- Baş yaptırmak :Düğünde saçını yaptırmak için koaföre gitmek.
- Bayramda Seyranda : Ara sıra anlamında
- İmamkoy.com
- Bazada ağız gömek :Gözlemlemek,
- Bekara garı boşamak goley : Sene göre hava hoş
- Benim eşeğim gancık olsun : Tartışmada yenilgiye düşmek tartışmadan usanmak
- Beşlik bozmak : Konuşmak iki bıdramak
- Bi deliğe işemek : Samimi olmak, sıkı fıkı olmak
- Bilmediği beş vakit vamaz : Her şeyi bilmek. hünerli
- Botcada gumaş eskimez : Kendini karaya bereye vurmayanlar için söylenir.
- Çaka satmak :Çalımlı olmak
- Cav cav sıcak : Öğle zamanı olan sıcak, saat oniki -üç arası
- Cinleri başına toplanmak : Çok sinirlenmek
- Çatal gazık yere batmaz
- Çayın daşınla çayın guşunu vurmak
- Dabanı Ağır : Ağır hareket etmek. Yaptığı şeyi usul usul yapmak
- Deli debbek : Dengesiz, delimtırak. (Deli Tebbek konuşma)
- Deveyi yardan bir tutam ot attırır. Hırslı olmak.
- Dulgarı Beslediği: Ahlaksız hareketler sergileyen
- Dikin Tutmamak: Bir işte başarısız olan, veya bozulan aletlerde eski işlevi gibi olmamak
- Depik atmak : Tekme atmak.
- Dış kapının mandalı : Aileden olmayan kişi
- Dinelmekten yoruldum : Uzun süre ayakta kalmak
- Dubre vemek : Hızlıca hareket etmek
- Dünya yansa el gada hasırı olmamak: Umursamaz olmak. Hiç bir şeye dert etmemek.
- Eften püften: derme çatma yapılan şey.
- Enkine ore goma: Onu oraya koyma
- Ekmek garıştırması: Bayatlamış ekmekleri tavlandırılarak kızartılması
- El pençe divan durmak.: Saygı ile karşılamak.
- Engi bengi olmak : Şaşırmak aptallaşmak.
- El Öpmelen Dudak aşınmaz: Bir işi yaptırmak için ricada bulunacaksın.
- Elen telen etmek : Boşa harcamak zarar etmek
- Esip gürlemek : Bağırıp çağırmak
- Eşek ne anlar Hoşaftan : Değerli olan şeylerin değerini bilmeyen kişiye denir.
- Fıngıldaklı kişi: Oynak kişi
- Hz: Derleyen Nermin KARABULUT
- Gıymatı Sakızlı kanfilde yok :Birisine gereğinden fazla değer vermek
- Gönül koymak : Gücenmek göz belertmek : Korkutmak
- Gözleri fel fecir okumak: Açıkgöz, fırlama
- Gözkulak olmak : Gözetmek, Evini göz kulak ol çarşıya gidiyom.
- Gözü kızarmak : İradesine sahip olamamak. Kaç onun gözü kızarmış
- Hamı Yugumak : Hamur Yoğurmak.
- Gudurmuş köpek başını yer: Öfkeli kişinin başına herşey gelir. Gumba dolması : Koyun bağırsağından pirinçle yapılan dolma
- Guzu göbeği : Ağaçlık alanlarda yetişen işkembe görünümlü mantar
- Güce gitmek : Alınmak Gücenmek; Onun lafları çok gücüme gitti
- Gıcık etmek : Sinir etmek
- Hacı yolu bekler gibi yolunu gözlemek: Merakla birisini beklemek
- Hap hapına gelmek: Karşı karşıya gelmek. Randevusuz, beklenmedik
- Haşat olmak: Parçalanmak kırılmak. Ezilmek, tanınmaz olmak.
- Hinayetlik etmek :Yaramazlık etmek.
- Hora Geçmek. Yapılan şeyden hoşnut olmak, memnun kalmak.
- Hunu Huraya koy : Onu şuraya koy
- İki Ucu Bir Araya Gelmemek: Başarısız olmak. İşte Muvakkak olamamak.
- İreng Etmek : Eziyet etmek, karıdaki kişiye yıpratmak.
- Gaskatı Söylemek: Acımasızca, söylenecek sözleri yüzüne söylemek
- Gayar Etmek : Küfürlü konuşmak
- Kelli Kulaklı : Hali vakti yerinde, vücudu’da sağlam boylu boslu
- Gov Sokmak : Arada laf taşımak. fitlemek.
- Kölük Vermek: Kıskandırmak ( Bene kölük vedi, tansiyonumu çıkardı.)
- Matırak Geçmek : Şakalaşmak alay etmek. (Ayşe’yle matrak geçtik biraz)
- Marangoz Keseri Gibi Dönme: İşine geldiği gibi dönen
- Mırın Gırın Etmek: İsteksiz davranmak
- Muştuluk Vemek : Müjdelemek, Karşılığında hediye almak
- Ne oldum delisi olmak : Sonradan görerek ne yapacağını şaşırmak
- Nevri Dönmek : Şaşırmak, ne olduğunu bilmemek.
- O Gidenlerde : Çevrede oralarda ( O gidenlerde ne gören olmuş ne duyan)
- Ozanlık etmek. Şakalaşmak, şakacı espiri üreten
- Öbek Öbek: Küme küme
- Ödü Bokuna Garışmak: Çok Korkmak.
- Özene Bezene; İtina ile seçmek, işi önemseyerek yapmak.
- Palaz Paldıraz : Üstünkörü yapmak, veya çıkmak
- Papı Yemek: Azarlanmak. (Onun papısını ben yedim biyo)
- Paşaya Kelle Yetiştirmek: Hiç yoktan acele etmek
- Peygamber Devesi : Çekirgeye benzeyen yeşil, cılız, ince, uzun böcek
- Pestili Çıkmak: Aşırı yorulmak
- Sebat Etmek: Sadık kalmak, devam ettirmek.
- Siyim Siyim: Sızıntı, (Yavaş yavaş ağlamak.)
- Söz Kesmek :Evliliğe dair söz verilmesi
- Südü Bozuk : Ahlakı bozuk kişi
- Suya Girinmek : Banyo yapmak
- Şaka Şellen Yapmak: Şakalaşmak, espiri yapmak
- Şangır Şungur: Çok ses çıkarmak. Anahtarı şangur şungur etti
- Tava Gelmek: Yola gelmek, kanmak
- Tava Gelmek :Toprağın sürmeye elverişli hale gelmesi
- Nermin KARABULUT İmamkoy.com.
- Tavuk Garankısı: Göz hastalığı
- Tebdili Davmak: Dikkatli ölçülü davranmak
- Tek Durmak: Uslu sakin durmak
- Tepe Taklak Gitmek :Düşmek, veya iflas etmek
- Tingil Tepeye Çıkmak: Yükseğe çıkma
- Unu Eleyip Eleyi Asmak:Yaşlanmak, işlerden uzak durmak
- Uzun Oturmak:Yarı yatmış durumda oturmak.
- Ümüğüne Basmak: Boğazına çökmek.
- Üstüne Yatmak: Aldığını vermemek.
- Varı yoğu :Nesi varsa onun
- Verip Veriştirmek: Ağızını geleni söylemek.
- Yakı Olmak: Miydesi bozulmak rahatsızlanmak
- Yalama olmak: Aşınmak
- Yalap yalap: Parıl parıl
- Yalancısı olmak : Başkasından duyduğunu diğer kişiye aktarmak.
- Yalınayak başı kabak: Başında örtü ayağında pabuç olmaması
- Yaptığını yanına gomamak (koymamak): İntikam almak
- Yarenlik (aynı) etmek: Aynı yaştaki kişilerin arkadaş olması muhapbet etmesi
- Yarım avuç: Az birşey
- Yarım yamalak: Bir işi eksik yapmak
- Yavan ağız : Gereksiz konuşmak.
- Yayan Yapıldak: Ayakkabısız yola gitmek
- Yüz tutamağı: İyilik yerine verilen hediye
- Yüzkiri olmak : Utanılacak durumda olmak
- Yünmek : Yıkanmak
- Zivanadan Çıkmak :Sabrının iyice taşması
- Zifiri Karanlık : İyice karanlığın çökmesi, hiç birşey görmemek.
- Ildır ıldır ıldıramak : Parıl parıl parlamak.
- Nermin KARABULUT
- Genelde şiveli olarak yaşlı kuşak konuşur. Kırk beş yaş üstü, yeni nesilde şiveli konuşmayı az rastlanmaktadır. Şiveli konuşmaları örneklerle
Derleyen ve Hazırlayan : Nermin KARABULUT)