İmamköy’den Çete Ayşe Gibi Savaşlara Katılan İsimsiz Erkek Kahramanların’dan Sadık Efendi Kimdir?

 İmamköy’lü Sadik Erkan (Sadık Efendi) küçük yaşta İstanbul’da tahsildeyken I. Dünya Savası çıkmış ve yedek subay olarak Osmanlı ordusuna katılmıştır. Filistin cephesinde İngilizlerle savaşmış, esir olarak Hindistan’a götürülmüştür. Esaret dönüşünde Kurtuluş Savaşı’na katılmak için katır sırtında Sinop’tan Ankara’ya gelmiş. 22 günlük Sakarya Savaşları, 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz’da da makineli tüfek subayı olarak bu savaşta yer almıştır. Zaferden sonra tayin olduğu Ayvalık’ta  Şüküfe hanım ile evlenmiş ve askerlikten ayrılarak doğduğu köy olan İmamköy’e yerleşmiştir. II. Dünya Savaşında tekrar askere alınmış, Savaş sonuna kadar Gelibolu’da yer almıştır.

Tekrar askerlikten istifa ederek köye yerleşmiş ve 1962’de geçirdiği kalp krizinden ölene kadar İmamköy’de yaşamıştır.

 Sadık Efendi İmamköy’de  tek katlı müstakil önü bahçeli  önünde havuzu olan büyük portakal bahçesi içindeki bu evde yaşamıştır. üç oğlundan ayrı birde kızı varmış, Onu da köyümüzün sayılı ailelerinden Karahayıt hocanın oğluyla evlendirdiği söylenmektedir.

  Ev satılmış yeni sahibi bu yeni binayı yaptırmıştır. Portakallar meyvalar aynı şekilde bulunmaktadır.

Dedem Osman KARABULUT I. Dünya şavasında (1918-1819) yıllarında Suriye-Filistin cephelerinde savaşa katılmış bu savaşta İngilizlere esir düşmüş Mısırda esir kamplarında yaşamıştır. Esaret dönüşü İmamköy’e gelmiş ve orada yaşananları şöyle dile getirmiştir.

İngilizler bizi göstermelik iyi davrandılar çok aç ve sefil hayat yaşadık sofraya konulan nimetlerin değerini bilin biz esirlikte olmamış darıların kevseklerini kaynatıp yiyerek karnımızı doyurduk ayakta kaldık dermiş, bir ba?ka an?s?n? da söyle anlatm??;

“Yolda giderken bir tane ölü keçi kellesi buldum ald?m onu al?rken ba?ka askerler gördü onlardan utand?m ne yapaca??m? ?a??rd?m atsam birtürlü atmasam birtürlü ve sonunda att?m, atmamla o bakan askerler daha yere dü?meden ald?lar ate? yak?p bir güzel k?zart?p yediler ben ki o ölü kokmu? kellenin arkas?ndan saatlerce pişmanl?k duydum. çünkü ac?m, susuzum”  diye gözleri dolarak anlat?rm??, yandaki küçük  resim Osman KARABULUT’ur

 Bu esirlik döneminden başka bir anıya  köyümüzden büyük dayım Gözlüklü Mehmet anlatmış, Mehmet Gözlüklü İmamköy’de Ahmet Gökçi’nin ve İbrahim Yörük’ün evinin bulunduğu yerde oturuyormuş, Lakapları Gözlüklülermiş;

 28 Haziran 1337 (1919)  tarihinde İngilizlere 150 bin   asker esir dü?mü?tük, bizi Mısırdaki kamplara götürdüler orada çok işkence gördük. Esir düşmeden önce gözlerim iyiydi orada işkence ile gözlerimizi kör ettiler. Esaret dönüşü köye geldim artık gözlerim görmüyordu. Gözlük takınmaya başladım, bundan sonra lakabım gözlüklü olarak kaldı demiş,                                                                                      Köyümüzden bir ba?ka Gazi Abdullah Irmak (Bakkal Abdullah) Abdullah amca Çanakkale ?ava??na kat?lm?? Gazilerdendir. Kendisine Gazilik Madalyas? verilmi?tir. Benim çocuklu?umda O Madalyay? şerefle taşıyordu.

Anonim için bir cevap yazın Cevabı iptal et

error: İçerik korumalıdır!