Aydın Yöresi Eski Kız İsteme, Mendil Alma, Nişan, Kınalık, Düğün, Gelin Hamamı, Kız Ardı , Gelin Alma, Gelin Gezmesi Gibi Örf ve Adetlerimiz Hz: Nermin Karabulut

İmamköy Gelin Alma (gelin Deve Üzerinde)

1940-70 yılları arasında evlilikler genelde görücü usulü ile olurmuş, Oğlan önce vatanı hizmetini tamamlayıp o esnada evi de yaptırılarak evlilik için artık hazırdır. Kız evi de kız ilk okulda iken anne yavaş yavaş karyola takımı, ara oyaları, kanaviçe yastıklar, gibi çeyizliklerini hazırlar çeyiz sandığına koyar. ilk okuldan çıkınca biraz beyaz eşyaları alınır, gıgır süpürge, merdaneli çamaşır makinası, halı, buzdolabı, daha eskiden tel dolapmış gibi çeyizler hazırlanır.  16-17 yaşına ulaşınca artık gelinlik kızdır. Oğlan evi için  kız aramalar başlanır. Bu şu şekilde olurmuş,  bazen oğlanın kızı bir yerde görmesi beğenmesi, oğluna kız arayan oğlan anasının gittiği düğünlerde kızı görmesi  veya bir yerde tesadüfen görmesi, eş dostun gençleri birbirine uygun görmesi ile tavsiye üzerine oğlan anası da kızı  beğenip oğluna münasip görürse,  hayırlı işe girilirmiş, önce kız evinin ağızını yoklamak için öncü  (ön ayak olan) kişiler tarafından  ufak bir çıtlatma gönderilir. Kızınızı bizim oğlan beğenmiş veya sizin kızı filanca oğlana uygun gördük diye dünürcüler gider. Kız evi de uygun (mehel) görürse buyursunlar gelsinler denir.  Kızın ailesi  büyüklere danışırlar, araştır kimlerden hangi sülaleden sabıkaları var mı? oğlan ne işle  yapar. Evi var mı? sorarlar uygun görürlerse gelsinler bir bakalım denirmiş,   oğlan evinin aile büyükleri toplanır. Perşembe akşamı  kız istemeye gidilir,  damat kız istemeye gitmez,  ”Allah’ın emri peygamberin kavliyle”  isteme yapılır.  Uygun görürlerse  kız verilir.

Söz Kesme Mendil Alma: Oğlan evi eskiden işin maddi olarak büyük kısmını yüklenirmiş, altın (beşibiryerde, sarı lira, bilezik, tura altını falan) birde baklava 250-300 kilogram istenirmiş, kız evi bunu dağıtır karşılığında okuntu (avet) gelirmiş, düğünü ve nişanın ne zaman yapılacağı konuşulur mendil verilir. Söz kesme, söz  mendili alma sevinçli bir olay olduğu için, eğer kız köy dışına verildiyse, oğlan tarafı arabalarının kornalarına çokça art arda çalarak giderler.  Herkes tarafından bu söz olayı bilinir. Söz nişanın masraflarının görüleceği gün iki aile de toplanırdı. O gün; kız, oğlan, anne ve babalar, iki gencin abla ve ağabeyleri, yenge ve enişteleri hep beraber nişan alış verişine çıkılır. Önce nişan yüzükleri beğenilir ve alınırdı. Kıza ve oğlana birer takım elbise, iç çamaşırı, terlik, mendil, çorap, ayakkabı vs. giyim eşyaları alınırdı. Kız evinin aldığı eşyaları oğlan evi, oğlan evinin aldıklarını da kız evi götürürdü.

Sözde kızın abisi veya babası için körüklü çizme istenirmiş, olan evi de jest olarak alırmış, kızı verdik körüklü çizmeyi giydik (Efe çizmesi)

Müsait bir günde (pazar veya perşembe) aile arasında genelde akşam olur söz yüzükleri takılır. Bu yüzük, küpe olur. Bunu halk arasında filancanın ( Ayşenin, Fatmanın, Hasanın, Alinin) söz yüzükleri takılmış denir.

Cerez Sinileri (Nişan Karşılığı)

 Büyük Nişan ve Nişan Sinileri Söz nişanından birkaç ay veya 1  yıl sonra çalgılı büyük nişan yapılmak üzere hazırlıklar başlanır. Oğlan evi kıza takacağı altın, bilezik diğer süs eşyalarını almak için tekrar nişan alış verişine çıkılır. Kıza nişan töreninde giymek için tuvalet veya abiye elbise, erkeğe de takım elbise alınır. Yaz mevsimi ise gömlek kravat ile geçiştirilir. Büyük nişan pazar günü yapılır. Okul bahçesinde, evin avlusu, sokağı geniş olanlar  da sokakta  yaparlar. Bayan çalgıcılar gelir. Ailenin büyüklerinden veya eğitimli ağızı iyi laf birisi nişan yüzüklerini takar. Takı töreni başlar oğlan evi gelin  kıza bilezikleri, altını küpeyi herkes önünde takar. Damatta da yüzük, kol saati, o zamanlar altın künye takılırdı. Eş dost para takarlar nişan başlamış olur. paralarla takılarla gelin damat harman dalı oynatılır. Sonra erkekler dağılır damat ve aileden birkaç erkek nişan alanında kalır. Bayanlar tek olarak çalgıcıların önünde oynarlar. Böylelikle nişan merasimi tamamlanır. Komşular oğlan evi veya kız evine sonra nişan mübareğine  gelinir.

Sözde istenmiş olan baklava akrabalara komşulara birer kğ olarak dağıtılır. Ev içine konulan tülbent, gömlek, gibi eşyalar da sahiplerine verilir. Bir kaç gün kız evine veya oğlan evine tanıdıklar tarafından nişan mübareğine gidilir.  Sonra kız evi oğlan evine nişan karşılığı olarak sini eder siniler pilav ve üstleri bütün tavuk konulur. Birkaç sini olur,  baklava tepsisi, arzuya göre börek de konulur. 2 sini veya bir sini elbise iç çamaşırı sinisi olur kız evi oğlan evine götürür. Giderken bir iki minibüs olur gidilir. Arabalara mendil bağlanır filancanın (Ayşe, Fatma’)nın sinileri gidecek denilir, veya yakınsa  gidilecek yer yürüyerek tepsiler başın üstünde taşınır. Oğlan evinde gelen misafirlere  karşılama yapılır sini taşıyanlara mendil v.b bahsis verilir. Kız evinden giden tepsilere oğlan evi çerez, meyve ve kıza ve ev halkına giyecek koyar  aynı şekilde sini karşılığı geri gelir. Buna çerez sinileri gelmiş denir.

Büyük Nişan Hatıra Fotoğrafı

DÜĞÜN’ün BAŞLAMASI

Nişanda istenmiş olan baklavalar düğünden 1-ay önce falan kız evine getirilir. Kız evi bunlara 1 kğ veya yarım kilo olarak teneke kutulara koyarak eşe dostta dağıtır düğüne buyur edilir. Helva (baklava) yiyenler düğüne iyi bir avet (hediye) alarak gelirler. Baklava yemeyenler düğüne gitmek istemezler. Bize helva mı verdi, diye sitem ederler. Kız çocuğu doğduğu zaman büyükler, “Senin baklavana yiyeceğiz.” diye espri yaparlardı. Sonraları baklava dağıtma geleneği, maddi olanaksızlıklardan dolayı lokum, daha sonra da şeker dağıtmaya döndü.  Günümüzde ise kibrit veya şeker vererek, yada davetiye ile buyur ediliyor. Düğünlerde, 2-3 gün önce aşurelik, keşkeklik buğdaylar erkekler tarafından taş dibeklerde davul eşliğinde ahenkli bir şekilde dövülürmüş

GELİN EŞYALARI : Gelin Eşyaları düğünden bir hafta önce traktörle görkemli bir şekilde oğlan evine  götürülür. İşleme yastıklar aracın en üst tarafına konur. süpürge bile ihtişamlı bir şekilde süslenir. Aracın en arkasına birkaç çiçek saksısı konulur.

Çeyiz Serme : Gelinin işlemiş olduğu kanaviçe yastıklar, karyola takımları, dantel masa örtüleri, etamin üzerine işlenmiş kaynana minderi, seccade,  patikler, çevreler, kenarı oyalı havlular, el bezleri, gırgır örtüleri el emeği ne varsa serilir.

Çeyizler

NİKAH : resmi nikah köy muhtarları  veya köy katibi (Ali Baltalı) tarafından  köy odasında düğünden bir  iki  hafta önce kıyılırdı. İkram olarak nikah lokumu dağıtılırdı.

GELİN HAMAMI: Cuma günü öküz ile  Köyümüzden (İmamköy)’den Aydın’na gelin hamamına gidilir, eğlenilirmiş, Giden kişiler komşular akrabalar ve kızın arkadaşları olurmuş, önceleri öküz arabası ile daha sonraları minibüsle gidilirmiş,  köye  gelirken de çengiler ve çalgıcılarla birlikle dövülürmüş, böylece düğün cuma günü öğleden sonra başlamış olurmuş, Çalgıcılardan en ünlüleri Kasabın Ayşe, Mahmure, Didarlar, İsmail, Topal Hatçamiş. Köye gelen çalgıcılar akşamüstü dübeklerini, teflerini, çümbüşlerini çalarak düğünü başlatırlarmış, Akşamına  komşularla köyden tanıdık eş dostla oğlan evliler de gelerek gelin kınası yakılırmış, Gelinin ayaklarına da kına yakılırmış, Komşular kızın arkadaşları, akrabaları kına yakarlar. Eğlenirlermiş, Bu esnada kadın aşçılar yemek hazırlıklarını yaparlar. Yaprak sarmaları sarılır, Tavuklar canlı olurdu. Kesilip temizlenir, pişirilir, karnı yarıklık patlıcanlar kızartılır, düğün tatlısı zede olacaksa tabaklarda dondurulur. Cumartesi erkenden gelin kınası ilaçlanır. El ve ayaktaki kınalar simsiyah olur.

    

DÜĞÜNÜN BAŞLAMASI :

Kız evinde düğün cumartesi günü öğleye doru başlar. Bir yandan yemek yenir,  yemekler o zamanlar yer sofralarında yenir. Sofra başında sofrayla ilgilenen bir yardımcı bulunur. Sular sürahilerden kupayla içilir. Sabunlu el bezleri ile el ağız sildirilir. Sonra yemek yiyen kişiler evden düğün alanında yerlerini alırlardı. Yaşlılar genelde önlerde oturmazlardı. Çalgıcılar dümteklerine çaldıkça bütün davetliler düğüne gelirler köy dışından Koca gür,  Pınar dere, Karaköy, Gölcük mahallesi, Kayacık, Umurlu, Köşk  Aydın gibi yerlerden düğüne gelenler olurdu. Gelinlik kız anneleri, kızlarını alarak; yeni gelinli kaynanalar gelinlerine takılarını taktırarak, gelinini düğüne getirir.  Düğünlerini salonlarda yapanların sayısı azınlıkta idi. Onlara sosyete düğünü (balo) denirdi. Köylerde salonda değil de, çoğunlukla ev avlularında veya geniş sokak aralarında olurdu. Sandalye sayısı yetersiz olduğu zaman sandalyeye oturacak yer bulamayanlar için yere hasır yazılır. Ya da piket üzerine tahta uzatılarak oturak yapılırdı.

kadın çalgıcılar

Çalgıcıların önüne kasnak konur ve üzerine sofra bezinden örtü örtülürdü. Oyunlar genelde tek (solo) oynanır, çekici tarafından çekilerek oyuna buyur edilirdi. Köyümüzde Çekicilerden ünlü olan Hanım Tunus ve Sadike Bayındır idi. Ortaya çıkan kişi oynayacağı oyunu söyler, bu oyunlardan bazıları İnce Memet, Güdüşünün Çeşmesi, Pembe Gribimin oyası, Çine Çayı, Şu Dalma, Harmandalı, Aydın Zeybeği gibi oyunlar çalgıcıya söylenir; çalgıcı çalmaya başlar oynayacak olan  çevredekilerden arkadaşlarından akrabalarından bozuk para toplar. Topladığı parayı kasnağın çalgıcıların önündeki kasnağın içine atardı. Oyun esnasında oynayanın boyu posu ve ne giydiği izleyenler tarafından bakılırdı.  Akşam da düğün devam eder. Yeni gelinler gelinliğini giydirerek, nişanlı olanlar da tuvaletlerini giyerek takılar da takılarak düğüne gelirlerdi. (Eskiden gelinlikler başka düğünlerde de giyilirdi.) Yeni gelinler oyuna kalkar gelin oynar çalgıcılar gelini bağlısınız der kaynana gelini kurtarmak için tekrar para atar. Biraz da şaka olsun diye kadınlardan birisine erkek elbisesi giydirilir bıyık sakal takılır. O düğün alanına gelir en beğendiği kadını oyuna kaldırır. Kadın kalkar eşlik eder. Gülüşüler bir neyi orta oyunu sergilenir. Sonra düğün bitiminde çalgıcılar yanlarında genç birisini getirirdi. Bu genç kız dansözdür ve herkes bunun oynamasını beklerdi, dansöz zilleri takar, oynar, para toparlardı. Sonra gelin oynatılıp oğlan evi tarafından koluna girilip çalgıcılar eşliğinde gezdirilirdi. Böylece  Kız evinin düğünü sona ererdi.

Ertesi gün yani pazar günü düğün oğlan evine bayrak asılması ile başlar . Oğlan evinin düğünü, mevlitle veya davullu yapılırdı. Davullu düğünler genelde içkili olurdu. Davul önünde Harmandalı, Aydın Zeybeği, Koca Arap zeybeği oynanırdı. Bir yandan da yemekler yenir, içkiler içilirdi. Mezeler hazırlanır, sonra da kız evine bayraklarla gelin almaya gidilirdi. Kız evi oğlan evlilere şeker kolonya ikram eder. Gelin hazırlanır baba kızın beline kırmızı kuşak bağlar, kızına mutluluklar dilerdi. Çorap giydirilirken içeresine para koyardı. Baba olmadığı zaman bunu diğer aile büyüklerinden birisi yapardı. Abi, amca, dayı, bunlar da yoksa komşulardan hatırı sayılı kişiler yapardı. Gelin büyüklerin ellerini öper.

Gelinin çıkması

Mevlitle düğünde oğlan evinde yemek yenirken mevlit okutulur. Mevlit şerbeti içilir. Bu esnada düğün evinin çevresinde satıcılar olur mevsime göre Şam tatlısı, tulumba tatlısı, Pamuk Helva, Taktak Helva, Dondurma, balon gibi öğleden sonra gelin almaya gidilir. Arabalara bayrak bağlanır hocayla dualarla kız evinden gelin alınıp gelinir.

Gelin Kuşağı Bağlama

Helalleşirler, ağlaşırlar, davul eşliğinde ata veya taksiye bindirilir. Bu esnada oğlan evinden birisi duvardan çivi söker. Bunu oğlan evinin duvarına çakar. Kız çakılsın kalsın diye, Kız evi de gelin damadın yemesi için tavuk bohçası hazırlar o da taksiye konur.  Gelin bayrak ve davul zurna eşliğinde yola çıkar gelin arabasının önü kesilir, bahşiş istenir bu birkaç yerde olur tavuk veya horoz da istenir. Damat yol kesenleri bahşişlerini verir. Damada gençler kahve falan pişirtirler bu gibi eziyetler arkadaşları tarafından yapılır.

Gelin oğlan evinde taksiden veya attan indirilirken bereket getirsin diye başından şeker para atılır. Çocuklar nasip neyse kaparlar. Sonra gelin oğlan evinde dışarıda bir yere oturtulur kucağına çok oturtulur. Çocuğu olsun diye herkes de geline bakarlar pek güzelmiş, küçükmüş, çirkinmiş gibi yorumlar yapılır.                                                       

   Damat arkadaşlarına ve dostlarına gelin arabadan inmeden önce odun ateşinde menemen yapıp yedirdi. Yine arkasından daha damat işkencesi bitmedi. Odun ateşinde közde  Türk kahvesi pişirdi. Arkadaşları afiyetle içtiler. Bitmedi damadın işkencesi  Aydın  Zeybeği oynatarak düğünü bitirdiler. Gelin arabasının önü açıldı dualar eşliğinde gelin arabadan indirildi. Geçen gün damada arkadaşları tarafından yapılan işkenceye yenisi eklenmiş el arabasına balonlarla süsleyip damadı içine oturtmuşlar.

İmam Nikahı :Eski düğünlerde imam nikahı düğün gününün gecesi, düğün bittikten sonra yapılırdı. Şimdilerde ise bu düğün öncesi saatlerde yapılabilmektedir. İmam eve çağırılır. İmama evlenmelerine dinen mani bir durum yoksa nikaha geçilir.  Damat tarafından olmak üzere, kız tarafından da nikahın yapıldığına şahit olabilecek  kişiler dini nikah törenine katılabilir. Damatla gelin (başına ve yüzüne örtü örter) imamın önüne yakın bir mesafede dururlar. Nikah duası yapılır. Nikah akdi Allah’ın huzurunda, şahitler önünde gerçekleştirilir. Nikah için gelin kıza “mihir”hakkı  denilen, şayet erkek nikah akdine sadık kalmayıp ileride boşanacak olursa kızın güvencesini sağlayabilecek miktarda, genellikle altın ya da gümüş gibi para birimine çevirilebilir bir değerlik söz verilir. Bu ahd Allah huzurunda verilmiş olduğundan, evlilikte ileride ters gidebilecek bir durumda mihr-i müeccele uymayacak olmak “kul hakkı” sayılır.

KIZ ARDI : Düğünden bir hafta sonra kız evi oğlan evine yemeğe davet eder. Tavuk kesilir. Pilav sarma, çeşitli birkaç yemek yapılır. Oğlan evliler ağırlanır. Aynı şeyler bir hafta sonra oğlan kız evi tarafından yapılır.

Gelin Gezmesi: Düğünden birkaç gün sonra gelin, düğün alış verişinde  alınan takım elbisesini giyer. Takılarını, altınlarını takar. Damat da aynı şekilde giyinir. Kayınvalide ile birlikte,  komşulara ve akrabalara gelin gezmesi yapılır. Yine gidilen ev tarafından geline bahşiş verilir. Buna gelin el öpmeye geldi denir.

Gelin Cuması : Cuma günü gelin evde gelinliği giydirilir konum komşu akrabalar, kız evliler gelir. Mevlit okunur dualar edilir. İkramlar yapılır. Serilen çeyiz ve ev eşyaları misafirler tarafından bakılır. Buna gelin Cuması denir. Böylece kızın çeyizleri yaptıkları el emeği göz nuru kanaviçe yaştıklar, üslükler, yorgan kapakları, dantel masa ve sehba örtüleri, minderler, işli kaynana minderi, Gırgır süpürge örtüsü, yorganlar, yataklar, seccadeler hepsi bakılırdı. Hoşa giden işlemelerden örnekler istenir, yapılırdı. hatta duvar panoları bile işlenir. Sembol olarak Horoz, Deve gibi hayvan figürleri pullarla yapılır. Çavdar  sapından köylü kızı yapılırdı. Gelin süpürgesi kurdele ile süslenirdi.

 

 

Çocuk olması: Gelin 

Beğenilerinizi bekliyoruz.

Beğen beğen verin gari

 

error: İçerik korumalıdır!