Imamköy Ilıcası Eski Doğal Hali
Köy merkezine 1 km uzaklıkta yürüyerek veya otomobille gidilebilir, Dere kenarından yeşillikler arasında mis gibi temiz havayı içimize çekerek yürümek, hem de spor yapmak çok keyif vericidir. Ama tercih kişiye aittir.
İmamköy Ilıcası hakkında bilinmeyenler, ılıca önceleri şifalı su olarak kullanılırdı. Herkes derdine çare bulayım diye gelirdi. Çevre köylerden, ilden ve ilçelerden gelirler, kaplıcaya (ılıca) havuzlarına girerler hem banyo alırlar, hem de hastalıklarına derman bulurlardı. Ilıca dışarı akıtılan çeşmeden akan su içilir bunun iç organların temizlenmesinde yardımcı olduğu söylenmektedir. İçmesi acı ve yavandır. Yeraltından iki farklı su çıkmaktaydı. Birisi oldukça sıcak, diğeri ılık olarak çıkardı. Bunlar için iki farklı oda tanzim edilmiş, soldaki odadaki su sıcak akar daha çok romatizmal hastalıklar için kullanılır. Diğer odada su ılık olarak akar. Bu su cilt hastalıklarına iyi gelirdi. Çıban, mayasıl, basur gibi hastalığı olanlar banyoya girenler birkaç gün kalırlar. Banyo çıkışlarında mutlaka kendilerine çadırda veya baraka tipi odalarda rüzgardan korumaya çalışırlar, şifalı suyun faydasını görürlerdi. Ilıcayı çalıştıranlar genelde aile olurdu. temizliği ile ailenin bayanlar ilgilenirdi. Havuzlar her banyodan sonra temizlenirdi. Diğer banyoya girecekler için hazır vaziyette bırakılırdı. Fiyatları da cüzü bir miktarda olup, tam bir kaplıca görünümünde idi. Bahçenin her tarafı temizlenir, çalı süpürge ile süpürülürdü. Sade bakımlı doğallığı bozulmamış bir yerdi. Çocukluğumuzda giderdik, mahalle olarak banyolara girilir yemekler yenir çok güzel gün geçirilmiş olurdu. Şimdi yirmi yıldır kaplıca piknik yeri olarak kullanılmakta şehrin kalabalık havasından kaçanlar serin yer olan ılıcada ve mesire alanında ailece piknik yapmaktadırlar. Mesire alanı olarak kullanılan eski adıyla ılıcaların tam ortasında ortasından akan İmamköy çayı buraya müthiş bir manzara oluşturmaktadır. Hele sonbaharda kavak ağaçlarının arasında görülmeye değer bir manzara sergilenmektedir. Metin yazarı : N. Karabulut
1967 Yılında eşiyle birlikte ılıca tesislerini işleten Ülker Cesur elli iki yıl önceki ılıcayı anlatıyor. 2011 yılında İmamköy ılıcası hakkında röportaj yapmıştım. Bildiklerini anlattı.
İki Oda olan ılıcayı kendi imkanlarımızla üç oda yaptık. iki oda banyo bir odası dinlenme odası olarak kullanılırdı. Banyo olarak kullanılan odalarda havuzlar temizlenir, havuz dolar su sürekli açık kalırdı. Kişi banyo havuzlarına girer. ilk olarak kükürtlü olan suya girilir bu daha çok cilt hastalıklarına iyi gelir. Sonra sodalı su olan diğer havuza girilir. Bu sodalı su karın şişmelerine iyi gelir. Bu sudan da içilir iç organların temizliği açısından, Çocuğu olmayan kadınlar da çocuk olması için buraya gelirlerdi sonra tekrar gelirler çocuk sahibi olduklarını söylerlerdi. Romatizmal hastalıklara, cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenirdi. Her banyodan sonra havuzlar boşaltılır. Temizlenir odalar süpürülür havuz dolar tekrar diğer müşterilere sunulurdu.
Türkiye’nin her köşesinden müşterilerimiz vardı. Umurlu, Aydin, Köşk hatta İstanbul’dan bile müşterilerimiz vardı. Biz işletmeci olduğumuz dönemlerde çevre temizliğine de çok önem verirdik. Bahçeler her gün süpürülürdü. iki tane tuvalet yaptık. (bayan, erkek) içme suyunu büyük toprak küp veya testilerde ilerideki dağdan çıkan pınardan su doldurarak müşteriye sunardık şimdiki gibi pet şişelerde su yoktu satılmazdı. Her şey katkısız ve doğaldı.
İsteyen banyo sonrası mesire yerimizde evlerinden getirdikleri malzemelerle yemek yapıp yerler, çay, kahve içerdi. Bizden müşteriler çok memnun kalırlardı. Tekrar ertesi yıl gelirlerdi. Tesislerimizde içki içilmez mesire yeri daha çok şifa için hizmet verirdik. Ilıca geçmişi hakkındaki yazım 2011 yılında tarafımdan Ülker teyze ile söyleşi derleme olarak yapılmıştır.
Ülker teyzeye Eski ılıca hakkında ne biliyorsun diye sordum.
Oraya gitmediğini ve pek bilgisi olmadığını söyledi. Şu anda vefat etti Allah rahmet eylesin.
Ilıcayı daha sonra işleten işletmecilerden edindiğimiz bilgilere göre 2007 yılında Aydın İl Özel İdare kaplı suyunun işletilmesi ile ilgili olarak Köy Muhtarlığına yazı yazmış yazı Muhtarlık cevap vermeyince kaplıca suyunun işletimi MTA’ya devredilmiş olduğunu söylediler.
ILICA DÜZENLEME YAPILMADAN ÖNCEKİ HALiYLE
ILICA YÜRÜYÜŞ YOLU
ILICADAN GÖRÜNÜM
ADÜ Öğretim görevlisi Mükerrem KÜRÜM İmamköy’de bulunan bazı evlerin ve binaların ve mimari yapısı üzerinde incelemelerde bulunarak, İmamköy ılıcası hakkında görüşleri bildirdi.
Yeni Ilıca (Mesire alanı) Eski Ilıca’nın suyunun bir kolu da buradan akmaktadır. Şu anda eskiden yapılan odalar yıkılmış, yenisi daha faaliyete geçmemiştir. Şu anda boru ile su dışarı akıtılmaktadır.
Altı dönümlük bir araziyi kapsayan İmamköy mesire alanı doğal güzellikleri yüzyıllık çınar ağaçlarının ortasından derenin akması, yeşilli bol insanı dinlendiren dere suyunun sesiyle güzel keyifli bir gün geçireceğiniz bir yerdir. Çocukların doğal ortamda oynayabileceği alanlar da mevcuttur.
İmamköy Eski Ilıcası (Yukarı Ilıca) Roma ve Bizans döneminden çok önemli eserlerin var olduğu bir yerdir. Geçmişte ılıca olarak kullanılan kükürtlü suyunun içerisinde çeşitli yararlı mineraller bulunmaktadır ve kadın hastalıkları, cilt hastalıkları bağırsak hastalıkları gibi birçok hastalığa iyi gelmektedir. Fakat buranın şu an için gerekli bakımları yapılmamıştır.
Yeni Restore Edilen İmamköy Ilıcası, Doğa Otel ve Restoran yeni görüntüsü ile
Doğa Oteli İmamköy’de 25 Eylülde açılışı gerçekleşti. Hz: Nermin KARABULUT
nkarabulut@adu.edu.tr
Yazımız ve fotoğraflarımız İmamköy Ilıcası, mesira alanı ve sonra düzenlenen Doğa otel ve Restorant olarak siz okuyucularımıza sunulmuştur.
Aydında gezilecek ve Görülecek yerler. İmamköy Ilıcası Doğa otel
Beğenmeden geçmeyelim lütfen. 🙂 beğen beğen verelim gayri